Türk milletinin büyüklüğünü, cesameti ve kudretini idrak edemeyenler yine bir entrika peşinde.

Bu kez adres Mavi vatan olarak adlandırdığımız Akdeniz.

Türkiye'yi savaşlarda mağlup edemeyenler, yani Türk düşmanları bu kez Akdeniz'deki adalar ve kayalıkları bahane ederek, kıta sahanlığı macerasına atılıyorlar.

Türkiye'nin burnunun dibindeki bir karış toprak parçası olan Meis ve Meis adasının kıtasahanlığı konusunu köpürterek neredeyse Antalya'daki plajlara hapsedecekler bizi.

Bre densiz Yunanistan! sen yine batının oyununa geliyorsun. Fransa denizlerimizdeki zenginliğimize gözünü dikmiş. Yüz yıl evvel Ana kıta Anadolu'da oynadığı kışkırtma oyununu bu kez denizlere indirmiş.

Anadolu Rumları ve Yunanistan o zaman da büyük oyunu göremeyip, Türk'ün vatanında Türk'ü arkasından vurmaya kalkmıştı. İstiklal harbiyle birlikte Dimyata pirince gitmeye hazırlanan Rumlar, sadece evdeki bulgurdan olmadılar evlerini ve ocaklarını kaybettiler.

Anadoludaki bütün varlıklarını terketmek zorunda kalarak ardlarına bile bakmadan Türk topraklarını terketmek zorunda kaldılar.

Yunan tarihinde hala Küçük Asya Felaketi olarak adlandırdıkları bu olay, yaklaşık 100 yıl geçmesine rağmen, Yunanlıların zihninde hala yaşayan bir travmadır. Yunan halkı kendileri için büyük bir trajedi olan hadiseyi asla unutmadı, unutamaz. Kendi kazdıkları kuyuya düşmek kolay unutulacak bir olay değildir şüphesiz.

Şu günlerde yine Avrupa Birliğinin kışkırtmasıyla değişik bir oyun oynanıyor Türkiye'ye karşı. Türkiye'nin denizlerdeki hakimiyet sahasında yani Mavi Vatan'da zengin petrol yataklarında Türk araştırma gemilerini engelleme çabası içindeler.

Adalardaki hukuksuz Yunan iddiası olan kıta sahanlığını bahane ederek Türkiye'yi denizlerde ellerini kollarını bağlamaya çalışıyorlar. Yaptıkları uluslararası anlaşmalarla Mavi Vatanda "bende varım" diyen Türkiye'yi susturmaya çalışıyorlar.

Ardı ardına diplomatik atağa geçen Türkiye'ye karşı Avrupa Birliğini arkasına almaya çalışıyorlar. Fransa 100 yıl sonra yine sahnede.

Fransa, Anadolu ve Kıbrıs açıklarında kendisi ile alakası olmayan bir coğrafyada hak iddia etmeye çalışıyor. Eninde ve sonunda bu entrikalar batağında ağır bir zarar görecek olan ülke çok net olarak Yunanistandır.

Türkiye gibi bir dev ile mücadele etme şansı olmayan Yunanlı'ların bu işten zararla çıkacakları çok açık.

Aklını başına toplayamayan ve Küçük Asya Felaketini yaşayan Yunanlıların, 100 yıl sonra bu kez Akdeniz'de yeni bir felaket yaşama ihtimali çok yüksek görünüyor.

Yunanistan'ın Akdeniz'de Türkiye ile büyük bir savaşın eşiğine getirecek kışkırtıcı adımlar atması yerine AB'nin gazina gelmeyerek aklı, mantığı ve hakkaniyeti öne alan, uluslararası hukuka dayanan girişimleri bu felaketi önleyebilir.

Aksi takdirde yüzlerce yıl Türklerin hakimiyetinde kalmış olan Ege ve Akdenizdeki adalarda, yine Türk bayrakları dalgalanacak ve 100 yıl sonra Yunan'lı lar, yine Türkler'den okkalı bir tokat yemiş olacaklar.

Bizden söylemesi....