Diyarbakır'ın Bismil İlçesi'nde ikamet eden S.G 16 Mayıs 2015 tarihinde evden kaçıp teyzesinin oğlunun yaşadığı Silvan İlçesi'ne gitti. S.G ve O.S yöresel geleneklerle evlendirildi. Kızının evlendirildiğini öğrenen anne A.D'nin şikayeti üzerine konuyla ilgili soruşturma başlatıldı. S.G düğünden 10 gün kadar sonra yeniden baba evine döndü. Soruşturma kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan O.S, mağdurenin kendi rızasıyla geldiğini, dini nikah kıydıklarını ve yine kendi rızası ile cinsel ilişkiye girdiklerini ve yaklaşık bir ay boyunca eş hayatı yaşadıklarını kaydetti.

Baba evine döndükten sonra adli mercilerin bir türlü ulaşamadığı mağdurenin ancak ifadesi 2007 yılında alınabildi. İfadesi alınan S.G, kuzeniyle gayriresmi bir evlilik yaşadıklarının altını çizerken şüphelinin yanına kendi rızayla gittiğini, pek çok kez cinsel ilişkiye girdiklerini, ayrına dekte eş hayatı yaşadıklarını dile getirdi.

Nüfusa göre 1993 doğumlu olan ancak asıl yaşının 18-19 olduğunu ileri süren S,G, olayın ardından 7 yıl sonra 2014 yılında verdiği ifadede ifadesini değiştirdi.

Baba evine döndükten sonra yeniden evlendiğini paylaşan S.G, 2005 yılında ken rızasıyla kaçarak evlendiğini, 10 gün birlikte yaşadığını ancak bu arada cinsel birlikteliklerinin olmadığını, annesi şikayetçi olunca hatasını kabul edip geri döndüğünü paylaştı.

Nüfus kayıtlarının doğru olmadığı üzerinde duran S.G, çelişkilerin giderilebilmesi adına 2014 yılında hastaneye sevk edilmişti. Alınan raporda mağdurenin olay tarihinde 12 yaşında olduğu tespit edildi. Savcılık ancak soruşturmayı 2016 yılında tamamlayabildi. Savcı, şüpheli O.S. hakkında 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlasa da mahkeme sanık O.S.'nin 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' suçundan beraatine karar verdi.