İsrail’de İstihbarat Krizi: Hükümet ve Şabak Karşı Karşıya
İsrail’de son günlerde yaşanan istihbarat krizi, hükümet ve iç istihbarat teşkilatı Şabak (Şin-Bet) arasında ciddi bir gerilime neden oldu. Tartışmalar, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde gerçekleştirdiği beklenmedik saldırının ardından yayımlanan raporlarla daha da alevlendi. İsrail Başbakanlığı, Şabak’ın saldırı öncesindeki değerlendirmelerini eleştirerek, teşkilatın hükümeti yanlış bilgilendirdiğini savundu. Hükümetin bu iddiası, İsrail kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Şabak’a Ağır Suçlamalar
İsrail Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Şabak’ın 7 Ekim saldırısı öncesinde sunduğu istihbarat raporlarının yanıltıcı olduğu ve bu durumun ciddi bir başarısızlığa işaret ettiği belirtildi. Şabak, saldırıdan sadece bir hafta önce, Hamas’ın saldırı planlamadığı ve sükunet istediği yönünde tavsiyelerde bulunmuştu. Ancak “Aksa Tufanı” olarak adlandırılan ve Gazze’den başlatılan bu saldırı, Şabak’ın değerlendirmelerinin tam aksi yönde gelişti.
Hükümetin Suçlamaları ve Şabak’ın Savunması
Başbakanlık, Şabak’ı sadece yanlış istihbarat vermekle suçlamakla kalmadı; aynı zamanda Hamas’a yönelik yumuşak politikalar önerdiği ve Gazze’ye ekonomik iyileştirmeler yapılması gerektiğini savunduğu için de eleştirdi. Buna karşılık, Şabak ise saldırıya ilişkin hazırlanan raporda hükümetin Gazze politikalarının 7 Ekim’deki başarısızlıkta önemli bir rol oynadığını savundu. Bu açıklama, hükümet ve istihbarat teşkilatı arasındaki çatışmayı daha da derinleştirdi.
“Eriha’nın Duvarları” Raporu ve Yeni İddialar
2018 yılında Şabak tarafından hazırlanan “Eriha’nın Duvarları” adlı bir raporda, Hamas’ın bu tür bir saldırı hazırlığında olduğu yönünde uyarılar bulunduğu iddia edildi. Başbakanlık, Şabak’ın bu raporu görmezden geldiğini öne sürerken, Şabak bu iddiaları reddetti. Ayrıca, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın, saldırının yaşandığı gece Başbakan’ı uyandırmayı uygun görmemesi de hükümetin sert eleştirilerine maruz kaldı.
Netanyahu ve Sorumluluk Tartışmaları
Başbakan Netanyahu ve hükümeti, 7 Ekim saldırısıyla ilgili sorumluluk almaktan kaçınmakla suçlanıyor. Muhalefet partileri ve bazı kamuoyu temsilcileri, olayla ilgili olarak bir devlet komisyonu kurulması çağrısında bulundu. Ancak Netanyahu, savaşın hâlâ devam ettiğini belirterek bu öneriye karşı çıktı. Bu tutum, sorumluluktan kaçma olarak değerlendiriliyor ve kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor.
İstihbarat Zafiyeti ve Güvenlik Tartışmaları
İsrail’de istihbarat kurumları arasında yaşanan bu kriz, güvenlik zaafiyeti tartışmalarını da beraberinde getirdi. Hamas’ın gerçekleştirdiği saldırının bu kadar büyük bir sürpriz yaratması, Şabak’ın yanı sıra askeri istihbaratın da yetersizliği olarak değerlendiriliyor. İsrail basını ve güvenlik uzmanları, istihbarat kurumlarının koordinasyon eksikliğinin altını çiziyor.
Siyasi Sonuçlar ve Güven Krizi
İstihbarat krizi, sadece güvenlik boyutuyla sınırlı kalmayıp siyasi sonuçlar da doğurabilir. Başbakan Netanyahu’nun saldırı öncesinde Şabak’ın tavsiyelerine ne ölçüde uyduğu ve saldırının ardından aldığı kararlar, siyasi geleceğini etkileyebilir. Muhalefetin hükümete yönelik eleştirileri artarken, güvenlik bürokrasisinde de önemli değişiklikler yapılabileceği konuşuluyor.
